Bulgaristan deyince aklınıza ilk ne geliyor? Büyük olasılıkla Sofya, sonra belki Karadeniz ve muhtemelen bu kadar. Aramızda en çok seyahat edenler bile Balkanlar’daki bu küçük ülkeyi, bırakın gizli hazinelerini hiç ziyaret etmemiş olabilir. Bulgaristan, şaşırtıcı ve çeşitli bir doğaya, zamanın bir asır önce durmuş gibi göründüğü küçük köylere ve kültürel ve tarihi miras açısından zengin yerlere sahiptir. Bu ülkede göründüğünden çok daha fazlası var . İşte Bulgaristan’ı geziyorum ve Bulgaristan’da ziyaret edilecek en iyi yerler, böylece bu büyük milleti gerçekten tanıyabilirsiniz.

Bulgaristan’ı Geziyorum

Sofya

İlk bakışta Bulgaristan’ın en büyük şehri başka bir yoğun ve modern başkent gibi görünüyor, ancak hala ortaya çıkarılan tarihin katmanları var. En son keşif, 2010-2012 yılları arasında Serdica antik kentinin tamamının metro istasyonlarından biri için yapılan kazı çalışmaları sırasında bulunduğu zaman gerçekleşti.

Veliko Tırnovo

Tüm Avrupa’da ziyaret edilecek en iyi yerlerden biri, Veliko Tırnovo dikkat çekici güzelliği nedeniyle öne çıkıyor. Yantra Nehri, Veliko Tırnovo boyunca kıvrılarak bu tarihi kuzey Bulgar şehri için pitoresk bir ortam yaratıyor. Tepelere tutunan National Revival tarzı evler, bu davetkar şehre aşık olmayı çok kolaylaştırıyor. Daha az bilinen bir gerçek ise, şehrin 12. ve 14. yüzyıllar arasında, İkinci Bulgar İmparatorluğu’nun en parlak döneminde Bulgaristan’ın başkenti olduğudur.

Arbanasi

Arbanasi, Veliko Tırnovo’dan yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bir tepenin üzerine kurulmuş çok küçük bir köy. Veliko Tırnovo ve Tsarevets’in muhteşem manzarasının yanı sıra Arbanasi, ilginç Arnavut kaldırımlı sokaklar ve yüksek National Revival tarzı taş çitlerle çevrili eski evler sunmaktadır. Arbanasi, yerel halk arasında Bulgaristan’ın en popüler yerlerinden biridir.

Plovdiv

Avrupa’nın en eski şehirlerinden biri ve Bulgaristan’da gezilecek en iyi şehirler arasında yer alan Plovdiv, çeşitliliği ile ziyaretçilerini şaşırtıyor. Güney Bulgaristan’da bulunan Filibe, Bulgaristan tarihinin bir açık hava müzesi gibidir. Filibe, Roma İmparatorluğu’nun en büyük şehirlerinden biriydi.

Rila Manastırı

Bulgaristan’ı geziyorum UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki Rila Manastırı, Bulgaristan’ın en büyük cazibe merkezlerinden biridir ve bir sebepten dolayı popülerdir. Başkentten yaklaşık 120 km uzaklıkta bulunan Rila Manastırı’nı ziyaret etmek, Sofya’dan günübirlik mükemmel bir gezi.İlk manastır burada 14. yüzyılda kuruldu, ancak 10. yüzyılda, yakındaki mağaralarda Rila’lı münzevi İvan yaşıyordu. Sonunda manastıra onun adı verildi. Manastırın yangından sonra yeniden inşa edilmesi gerektiğinden, bugün hayran kalabileceğiniz güzel binaların tarihi 19. yüzyılın ortalarına kadar uzanıyor.

Yedi Rila Gölü

Rila Dağları’nın kuzeybatı kesiminde yer alan Seven Rila Lakes, çarpıcı güzellikteki doğal bir alandır. Göllere yürüyüş, engebeli dağ zirvelerinin destansı manzaralarını ortaya çıkarır. Yedi Rila Gölleri bir buzul gölleri grubudur ve yerel halk onlara çoğunlukla biçimlerinden esinlenerek isimler vermiştir: Göz, Böbrek, Gözyaşı, İkiz, Trefoil, Balık Gölü ve Aşağı Göl. Göller, Bulgaristan’ın en büyük milli parkı olan Rila Milli Parkı’nda yer almaktadır.

Bulgaristan’ı tatil yeri olarak seçen turistlerin çoğu, Bulgaristan’ın gerçekte ne kadar güzel olduğunu bilmeden yalnızca Karadeniz kıyılarına odaklanır. Yine de bende Bulgaristan’ı geziyorum
ülke çok çeşitli cazibe merkezleri sunuyor ve Bulgaristan’da ziyaret edilecek en iyi yerlerin listesi gerçekten uzun. Bulgaristan’ı birkaç kez ziyaret ettiğim için şanslıydım ve bu ülke güzelliği, mimarisi, kültürü, uzun ve ilginç tarihi ile beni şaşırtmaktan asla vazgeçmiyor. Yıllar içinde benim de en sevdiğim destinasyonlardan biri haline geldi ve oraya geri dönüp Bulgaristan’ın daha fazla turistik atraksiyonunu keşfetmekten her zaman mutluluk duyuyorum.